Cuma, Eylül 02, 2011

Boşluğa Düşmek

Boşluktayım.. Düşüyorum hayatım boyunca hayal bile edemediğim uçurum gibi bir boşluktan aşağıya. Artık ne kazanacak bir şeyim var ne de kaybedecek. Bütün hayallerim benimle birlikte düşüyor. Ne etrafta tutunabilecek bir dal var ne de birlikte düştüğümüz biri. Boşluktayım hala, Dünyanın en uzun uçurumu bile olsa şimdi yere varacağımın farkına varıyorum. Ama hala yere varmadım. Yapacak hiç bir şey yok.

Bütün yaşadıklarım geliyor aklıma, bir de kurduğum hayaller var tabi. Uzun uzun düşünmüş hayaller kurmuştum. Şimdi ne oldu, düşüyorum işte.. Elbet bitecek bu uçurum ve ebedi alemde bulacağım kendimi. Düşünüyorum, acaba çok mu yaşadım ki. Ama artık sıkıldım düşmekten sırtımı çevirdim uçuruma yukarıya baktım. Bir de ne göreyim? Uzaklarda çok uzaklarda bir ağaç dalı. Hemen yüzümü yere döndüm. Bir tane daha denk gelirse, hiç düşünmem asılıp tutarım.

Uçurumun sonu yok, düştükçe düşüyorum. Çok garip bir duygu içimde ya kurtulursam heyecanı var. Düşüncelerim hızını almış durumda ve bir anda elimi sırtımın arkasına atıyorum bir ip tutuyorum sırtımdan. Hiç düşünmeden çekiyorum ipi ve paraşütüm açılıyor. Gözümün önünden geçen hayatım birden kayboluyor. Yaşarsam şunu yapacağım bunu yapacağım dediğim sözler bir anda zihnimde beliriyor.

Neyse, artık kurtuluyorum. Sonra gözlerimi açıyor ve cuma sabahına kocaman bir gülümseme ile başlıyorum. Bugün de kurtuldum..

Hiç yorum yok: