Cuma, Ocak 13, 2012

Başlayıp Yazamadıklarım

Bugün bir yazı yazmaya karar verdim ama sürekli olduğu gibi başlayıp yazamadım yine. Sonra blogumun taslaklarında bayağı bir yayınlamadığım ilk cümle var onu gördüm. Düşündüm taşındım dedim bunları bir yazıda toplayayım. Taslakları sileyim sonra bakalım nasıl bir şey çıkacak sonunda buyrun, aşağıda başlayıp yazamadıklarım var.

"Bu sana kalbimden kopan bir parçacık adeta bu sadece senin okumanı istediğim bir yazı."

"2 sene kadar önce word belgesi olarak yazdığım 113 sayfalık kitabımı bile bile sileli uzun zaman oldu. Tekrar başlamak istedim yazmaya aynı kitabı da, boşverdim. Dedim artık o kitap tarih oldu.

Artık melankolik ömrüme bir son vermek istiyorum. Bana beni bende yaşatacak bir eş lazım tabiki önce. Öyle bir eşim olmalı ki, diye başlayan cümleler kurdukça bulmak zorlaşıyor eşimi. Kim söylediyse eş bulmam gerektiğini, yanlış söylemiş galiba ben de bir şehevi duygunun arkasına kapıldım gidiyorum. Güzel olmalı diye fısıldamış biri kulağıma herhalde."

"Tek başıma kalacağım yakın bir tarihte. Öyle hissetmeye başladım. Etrafımda aşk'tan dili yanan çoğu insan aşık oluyor yeniden. Ben yine ortada kalakaldım. Kimler kimler sevgili buluyor, ne hayatlar yaşıyorlar da, bize denk gelmiyor bir türlü öylesi.

Yok kardeşim, söylüyorum işte kızlar para seviyor. Anlayış, aşk, karın doyurmuyor. Realizmin dibine varıncaya kadar yazıyorum. Aynen böyle işte. Parası olan kızı da kapıyor, aşkı da yaşıyor. Ama fakir yine ortada kalıyor. Bu kapitalist düzenden mi kaynaklı yoksa insanların kişiliklerinden mi bir türlü ayırt edemiyorum.

22 Kasımda yazdığım ufak taslağımı böylelikle yazıya çeviriyorum. İsyanlardayım yine ama hayırlısı.."

"Son günlerde boş ve eğlenceye ayırdığım vaktim fazlalaştığından işlerim de ona bağlı olarak boş ve eğlence için oluyor."

"Kaçırdı uykularımı yine kafamda gezen saçmalıklar. Saçmalık olduğunu düşünüyorum, çünkü saçmalıklar. Ağlamayı unutmuş gibiyim umarım yakında kötü bir şeyler olmaz. Gözlerimden süzülen yaşlar kimsenin umurunda olmuyor çünkü, ve erkeksen güçlü olmak zorundasın bu toplumda. Erkek ol diye tabir var yani düşün artık.

Kanayan kalbine yara bandı takmadan açık ameliyata zorlamalısın onu. Güçlüsün çünkü. Çok sık ağla(ya)mazsın çünkü. Mesela bir kız sana hiç acımadan boynuzlarını geçirdiğinde. Ah demeden s*ktir git diyebilmelisin. Gururlu olmalısın. Uyku sevebilirsin ama yine de tetikte olmalısın olası bir hırsıza karşı.."

 "Farklı hissediyorum kendimi ne iyi ne kötüyüm aslında. Düşündüm de hep kendimden bahsettim sanki biraz da sizi anlatsam ya."

"Gün dolu geceler sesizdi, aklımdan geçen sendeki sesizlikti. Sonra evim geldi hatrıma derken yeğenler kuzenler cümbür cemaat. Oturdu bir geceyarısı sessizliğinde bahçeye.."

"Günlerden salıydı. Sandım bugün bahardı.. Hiçbir yanlışlık olamazdı, olmamalıydı. Bugünden ayrılan bahara inat güze dönmek imkansızdı."

Vay be!! Ne yazılara başlamışım da sonu gelmemiş bazılarını da bitirmişim ama yayınlamamışım. Garip bir mozaik oldu ama oldu yani. Yakın bir tarihte sizleri şiirsel bir yazıyla başbaşa bırakacağım. Hatta belki önceden yaptığım gibi altına ses kaydını da koyarım.

2 yorum:

Nini Nileud dedi ki...

çok iyi olmuş... ama her birinin devamını da getirmelisin bence..

Mühendis'ül Edebiyat dedi ki...

teşekkür ederim, gelir elbet zamanla.. Tabi önce bir ilham perisi lazım bana.