Çarşamba, Nisan 11, 2012

Boş ve Yanlış Hayat

Garip bir yaşantım var Almanyanın kuzey batısında bir körfez açığında. Bremerhaven benim için ya baldan tatlı bir yere dönecek ya da zehirden acı bir yer olacak. Aslında yanlış bir seçim yapmış olma ihtimalim çok yüksek. Hem sevdiklerimden oldum çünkü hem de okulumun bir yılından.

Ders seçmemiz gerekiyor fakat seçecek ders bulamıyoruz. Hocalara gidip hocam Almanca bilmiyoruz ödev verin diyoruz. Ödev de vermiyorlar. Ne yapacağımı bilmez bir halde ortalarda dolaşıyorum. Alışveriş yapıyorum  sürekli. Yeni bir gözlük aldım. Siyah artist. Güzel para verdim ama olsun. Hem hafif hem de biraz artist ;) Belki bir kızı kendime aşık ederim de biraz da ben peşimden koştururum onları. Hep ben mi ilanı aşk edip bahtsız çukurlara düşeceğim. Hep ben mi uğraşacağım. Hayat ikizimi bulmak için ya da hayat ikizi olmak için. Neyse hayatım dümdüze yakın. Güzel bir hayat yaşamak için uğraşıp saçma düşüncelerde boğuluyorum.

Okula gidiyorum saçma sapan, hiç bir derse girmeden ders geçme çabalarına girişiyorum. Saçma sapan bir hayat ya amaann boşver. Sonra bir çiftlik evine gittim iki günlüğüne orada kaldım belki kafam dağılır dinlenirim diye. Daha çok yoruldum. Ne olacak ki böyle benim halim. Kimseye sitem de edemiyorum. Hep insanlara yardım etmek için çabalıyorum ama benim yardım ettiklerime sıra geldiğinde puff. Olmaz öyle. Ee ben niye varımı yoğumu ortaya koyup yardım ettim size öyleyse. Neyse yine de beddua etmiyorum. 

Sonra ailemin uzaklığı bir pençe daha vuruyor suratıma. Adeta bir ayı gibi üstüme çullanıyor hayat. Varlığımı varlığına adamak için seçtiklerim aklıma geliyor yine. Yine öyle dalıyorum geçmişe. Ümitsiz anlamsız kedersiz bir hayat yaşasaydım ne olurdu ki sanki. Şimdi okulun Z binasının kimse olmayan odasındayım ben. Kendimi yalnız hissetmemin sebebi odanın sessizliği değil. Yanıldığımda yanılıyorsun diyecek bir kimseyi dahi hayatımdan kaybettiğimden. Şimdi ufak bir gözyaşı damlası süzülüyor gözlerimden. Sebebi benim verdiğim emeklerin, bana bir faydası olmadığını gördüğümden. Belki de gecemi gündüzüme katıp uğruna çalıştığım insanların bu çalışkanlığımı farketmeyişinden. 

Gökyüzü yine bulutlu ama yağmur yok. Düzyazı yaza yaza derdimi anlatmadığım insanlara küslüğüm yok. Anlamadan değerlendirdiklerinden sebep benim onlara kızgınlığım. Beni kurduğum iki cümleden anlamayıp. Ardından söylememi istedikleri yüzlerce cümle benim tek derdim. Evet saçma yazılar yazıyor olabilirim. Ama yazıyorum işte koyverin gitsin...


2 yorum:

Adsız dedi ki...

aklına gelndikçe üzültüler ağlamaklı olsun gözlerin, ki şayet aklında kalıyorsa güzelliklerle dolu saatler , yine ağla mutluluktan.. Sonunda "hoşgeldin" diye karşılanmak var çünkü..
Yanındayım üstad , her zaman, bir kaç kelimeylede olsa ;)

Mühendis'ül Edebiyat dedi ki...

Benimle olduğunu bilmek sevindirici genç.
Ama bazen olmuyorsa, olmuyordur bilirsin.