Cumartesi, Haziran 02, 2012

Dertler Deryasının Aşk Kumsalından

  Yazılan bu yazılar ruhumu dinlendirmek için ve kime yazıldığı belli olmayan yazılardır. Demem o ki, ne kimse yanlış anlasın, ne de üzerine alınsın.

  Bir kor düştü yüreğimin en orta yerine yine. Gözlerimden akan yaşlar buharlaştı o kor sayesinde. Huzur buldu gözüm, bir kez bile olsun onu görünce. Engel olanlar oldu tabi onu görmeme, hatta az da olsa gönlümün onda olduğunu belli etmeme. Kimseye belli etmeden sevdim onu yine de.. 

  Yalan kelimesini bile kullanmadım onun yanında ve her göz göze geldiğimde belli etmedim yüreğimin eridiğini. Yine de içten içe sevdim seni.  Zaman geçirmek istedim seninle uzun süre ama nasıl mümkün olabilirdi ki bu? Ben bahtsız bir bedevi sen ise güzeller güzeli. Engeller vardı aramızda hiç şüphesiz. Her seni düşündüğümde kendimi küçük gördüm; çirkin sandım. Yakışıklı değilim ki, o bana niye baksın dedim. Ayrıca (söylemeden bilemem) sen bana o gözle bakar mısın ki? Hangi Leyla bir Mecnun yakışıklılığından etkilendi ki?

  Şimdi iki arada bir deredeyim. Bir platonik aşkın da gerçek aşk olması için çaba sarfetmekteyim. Olur ya da olmaz. Önümüzdeki engelleri ya birlikte aşan biri oluruz ya da platonik aşk okyanusunda boğuluruz. Tercih, şimdilik ikimiz, sonraları senin ben, benim sen olması için çaba gösteren senlikteki benliğin.

Hiç yorum yok: