Pazar, Ağustos 12, 2012

Feedback from Deutschland

Yazdım bu kadar yazıyı ki Ademoğlu okusun. Ama okunmasından çok yazmam önemliydi benim için. Perşembe günü saat 15 civarı ayak bastım memleket toprağına. Sıcağını hiç özlememişim. Hep Almanya ile ilgili ilginç gelen şeyleri yazacağımı söyledim. Artık yazabilirim. Sonra da biraz dert yanarım biter gider yazı.

Almanya, düzenin ülkesi. Kurallara uyarak yaşanılabilecek, kurallara uyarak rahat edilebilecek bir yer. İnsanlar herhangi bir şekilde rahatsızlığa uğradığında o rahatsızlığın en geç 1 ay sonra düzeltildiği bir yer. En güzel gelen kısmı kurallarla yaşamaya, onlara ayak uydurmaya ve kurallara uydukça seni ezen gözlerle bakmayan bir millete sahip insanlık bütününün orada var olması. Şöyle anlatayım, eğer bir otobüs ya da tren saat 15.23te orada olacak deniliyorsa ne 20 geçe ne de 30 geçe orda olan bir otobüs var. Dışarıda hayat bu kadar düzenli olunca insanların da hayatı böyle oluyor. Gece 10 da uykuya dalıp sabah 6 da işe giden bir tayfa var. Sonra birbirine saygılı davranan ve tanımasına gerek duymadan gözgöze geldiği herkese Hallo(Merhaba) diyen insanlar. Garip memleket velhasıl kelam. Aklıma geldikçe orayla ilgili ilginç gelen kısımları yazarım zaten bir hamlede 6 ayı anlatmam mümkün değil herhalde.



Türkiyedeki yaşantıma, hayallerime gelince... Staj yapmam gereken bir ay var önümde ve eğer salı günü uygunsa staj komisyonuna gideceğim ve bu staj belgesini onaylatacağım. Aslında staj yapmak istemiyorum ama zorunlu kılınan bir şeyi yukarıda anlattığım gibi bir ülkeden geldikten sonra yapmam pek yakışık almaz. Uykularımı azalttım hatta neredeyse hiç uyumuyorum. Her gün 3 ya da 4 saat ve bu kadar kısa sürede rüya üstüne rüyalar kendimi değerlendirmeler başkalarının yanına koymalar falan. Yine kafam karışık. Herkese yardım etme çabasında olduğumdan dolayı mı bilmiyorum ama garip bir karışıklık var kafamda. Tasarruf cihazı yapan biri ile tanışmıştım Almanyaya gitmeden önce ve bir kaç gündür de bu cihazın yanında tasarruf yapan sistemler geliştirmekle meşgul oluyorum. Ailem biraz kızıyor bu mevzuya, ben de boş durmaktan iyidir diyorum. Tamam haklısın ama önce zorunlu işlerini yapman gerek diyor babam. Kime göre zorunlu neye göre zorunlu belki şimdi yaptıklarım bana göre daha zorunlu. Neyse Salı günü Sakarya yolcusuyum. Babamın zorunlu olarak tabir ettiği işleri yapmakla meşgul olacağım.

Hade Allah'a Emanet..

Hiç yorum yok: