Cumartesi, Eylül 22, 2012

Kısa ama Öz Ruh Halim

Yakın geçmişte düşmelerim fazlalaştı boşluğa. Hayatın beni götürdüğü yere değil de hislerimin götürdüğü yerlere gidiyorum öylece. Her yapmak istediğimin peşinden koşuyorum fakat, istediğim her şeyi istediğim gibi yapamıyorum.

Bazen öyle his boşluğunda buluyorum ki kendimi hiçlik sarıyor bütün bedenimi; yazdıkça yazasım söylendikçe  gözlerimden bir göl akıtasım geliyor. Önlüyorum kendimi, artık somut yazmak istemiyorum. İnsanların yüzlerine söyleyemediklerimi buraya dökesim geliyor, anlık heveslerin kurbanı olmayıp vazgeçiyorum. Umrum olmuyor hayat, yaşamak istediğim çok an olmuyor.

Artık beklemiyorum, beklenmek istiyor kalbim. Bekleniyor muyum bilmem ama artık bir kalpte yer edinmek istiyorum. Kendime sığınacak yer arayan bir kedi gibiyim. Yağmur var artık bana göre dışarıda ve ben ıslanmaktan korkmasam da yanımda ıslanacak biri olmadığında kendimi yalnız hissetmekteyim. Özledim, başımı göğsüne koyamasamda orada hissedecek birini arar hislerim.

Cuma, Eylül 14, 2012

Ben Neyim?

Yine ve yine uzun süre oldu yazmayalı, ben şarkıları dinlerken aklımdan geçenler değişmeyeli çok uzun süre oldu. Özlemek diyince aklıma ilk gelen değişmedi bu süre içinde. Şarkılar ne kadar değiştirmeyi istesede.

Okuduğunuz gibi değişmedi yazma yeteneğim ve değişmedi hayatım çokça. Bir günlük gibi kullandım bundan önce blogumu. Ailem dalga geçmeye başladı kimi zaman. Olabilir. Nelere katlanabilecek kadar güçlü olduğumu bir ben bir de Allah bilir.

Yazıp yazıp sildiğim oldu bu dönemde, eskileri hatırlatmaya çalışanlar da. Çeşitli yanlışlara düştüm, gelecek düşüncelerimi bir çırpıda değiştirdim. Oldu bunlar, bundan sonra da hep olacak. Yine kendimi yüreklendiren cümleler ile devam etmeyeceğim. Belki bu yazıyı kısacık yazacak ve kısalta kısalta bu blogun da ömrünü bitireceğim.

Ailem bana Kerim adını vermeyi düşündüğünden beri mi aldım bu özelliğimi bilmem ama her rüyam gerçek olacak gibi yaşamaktayım. Ömrümü böyle sürdürüp böyle sonlandıracağım. Niye herkesin korkarak ben varım dediği şeylere iki elle sarılıyor ve hiç vazgeçmiyorum sanıyorsunuz. Çünkü zerre miktarı da olsa kerimim.

Yanar yüreğim aşık olunca, tutuşur eğer birine ufak bir sevgi besleyip onunla hayat planı kurduysam. Öyle bağlanırım ki bir şeye eğer gelecek planımın bir parçasıysa. Dünyayı değil, kabri bile görmez gözüm. O yüzden duygusalım, o yüzden gözyaşlarımla güçlenen bir erkeğim. Eğer ağlamasa bu gözlerim, yanar tutuşur da kaybolur bütün hislerim. Hiç sordunuz mu bu soruyu kendinize ben neyim? Nerdeyim?


Salı, Eylül 04, 2012

Yine Kararsızlık Yine Bir Boşluk

Ne yazıyım ki boşlukta? Kafam çok karışık aslında. Yine döktürdün diyecekler var tabi bana ama, şiir gibi yazmak istemem aslında. Neden devrik gelir düşünceler insanın aklına karıştırırsın sözcükleri işte o anda.

Saçma sapan yazılar saçma düşüncelerle aklınızı yordum bu zamana kadar ya da ben öyle düşünüyorum. Okuyan okumayan herkese teşekkürler. Sadece içimden gelenleri yazdım ben, bazen öyle yazılar yazdım ki kendim bile şaşırdım yazdıklarıma. Duygu dolu düşüncelerde boğulabileceğiniz yazılarımı saklıyorum bu blogda. Hayat var ya.. "Dümdüz" Evet evet, tam kelime bu. İşte bir kaç iş ile uğraşıyorum ama iş sonuca varırsa hak iddia edemeyeceğim işler. Bir şey yapmıyorum ki bir kaç gün yanında olmakla hak mı talep edilirmiş. Neyse, İnşallah her şey yoluna girer ve ben de hayatımın dümdüz olmasından kurtulurum yine.

Engebesiz hayat bi boka benzemiyor. Yine bir ikili var aklımda birini seçemiyorum. Elinizde iki koz varsa oyun sizindir ya hani, benim kozlar işe yaramıyor muhtemelen. O yüzden hangisini atsam diye düşünüp duruyorum. Bir türlü sonuca varamıyorum. Akışına bıraktım gitsin. Ne olacaksa olsun, şeffaf sade bir hayat yaşıyorum son günlerde. Okula gitmek zor geliyor, bazen öyle geliyor ki sanki niye gidiyorum ki okula oluyor. Düşüncelere boğuluyorum acaba okul bu sene bitecek mi? Neyse kafanız da şişti. Buraya kadar okuduysanız geyik ihtiyacımı giderdiğimi anlayabilirsiniz zaten.

Boş beleş bir insanım diyorum ya ben arada, harbi öyleyim ha.. Ama sor bana bir soru biliyorsam en kralından uygularım sana. Kimseyi beklemiyorum. Armutlar pişti çünkü, düşerse yerden alır vuruk çürük yeriz. Düşmezse çıkar ağaca alırız olgun armutu dalından. Hadi Eyvallah.