Pazartesi, Mayıs 06, 2013

Bilinmezliklerin Melankolisi / Karmaşanın Abidesi

Son'a yaklaşıyoruz gitgide bunu hissetmek bilmek ayrı bir duygu tabi hepimiz için. Bir atlet olarak tabir etsem kendimi sanki her an, 100m deymişim gibiyim. O kadar fazla insanüstü davranışta bulunuyorum ki, kendime şaşıyorum. Tabi insanüstü olduğuna karar vermem için biraz insan tanımam gerektiğini unutuyorum.

Bilemiyorum, niye hep aynı melankolide hislerim, niye her tanıştığıma yeni görmüşüm gibi davranıyorum. Özlüyorum. O eski günleri deli gibi özlüyorum. Öyle güzel rüyalar görüyorum ki geçmişten, her gün zamana karşı koyup eskideymiş gibi yaşamak istiyorum. Anlaşılamıyorum bazen. Onca konuşmaya gerekli veya gereksiz sözcüğe rağmen, anlatamıyorum kimseye. Yaşamıyorum sanki bazen. Öyle oluyor ki ne yapacağımı bilmiyor. Sadece tek bir noktaya odaklanıyorum yatağımın üstünde. Saatlerce o noktaya bakıyorum. Birileri çığlıklar atıyor kimisi tek sözcükle siliyor beni eskilerden. Artık yeter. Anlaşılmak, anlattıklarımın fayda vermesini istiyorum.

Bir ara veriyorum yaşantıma, sadece işlerime odaklanmak istiyorum. Hem mutlu olmak hem de mutluluğun değerini bilmek istiyorum artık. İstediklerimi bir kağıda yazıyor, kağıdı uçak yapıp atıyorum gökyüzüne doğru, düştüğü yerde kimsecikler yok, belki de kimse bulmaz kağıdı. Belki sadece "Özledim." yazarım kağıda. Karmaşık hayatlar hep burnumun ucunda.

Bir masaldı yalnızlığım
Geçti gitti öylece.
Hem evveldi geçen zaman,
Hem saman içindeydi kalbur.
Ne karmaşam bitti ne gündüzüm,
Hep gecelere hasret yüzüm.
Bazen düşer üç elmadan biri kafama,
Yine hayatta olmak isterim.
Bir masaldı hislerim,
Özledim ama söyleyemedim.