Cumartesi, Ocak 31, 2015

Hüzn'ü Zan

Bir zan hüznü oluşturdu dün oluşan, bence dünyaları aşan ama belki de tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok deyimini tam manasıyla yaşayan bir olay. Önemini imanen bildiğim bir konuda sert bir şekilde ima edilerek uyarıldım. Bilmiyorum benim inancımın zayıflığından mıdır yoksa, işlemiş olduğum günahların çokluğundan mıdır ama gerçekten kırgınlığımı ayyuka çıkardım kendi içimde.

Rüyalarımda konuşmama ve beni hat safhada üzgünlük derecesine getirmeye sebep oldu. Fakat sonra huzuru yine ima edilerek dinlemediğim zannedilen sözlerde buldum. Allah(c.c.) zannı olanca şiddetiyle yasaklamış ve insanın içini acıtan bir misal ile tamamlamış ki, Yaratıcı'nın sözleri mutluluk ve yalanların dünyasında bir nebze olsun yüreğime huzur buldurdu.

"رَّضِيَ اللَّهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ " (radıyallâhu anhum ve radû anh) (Allah onlardan razı ve onlar O’ndan (Allah’tan) razıdır.) olma şerefine erişebilme duasını sıklıkla tekrar ettim. Bunca zaman sonra imanî bir mevzuya değinme sebebime gelecek olursak, şu an bulunduğum yer itibari ile Allah(c.c.)'ın benim nazarıma sunduğu insanlara içten içe acıma ve kalbimi yangınlara sürüklemesinden sebeptir.

En başında da dediğim gibi, tavşan dağ hususu oluşmuş olsa dahi. Allah(c.c.) beni Rahman ism-i şerifiyle affetsin. Eğer öyle bir imaya sebep olabilecek davranışlarda bulunduysam dahi, yine suç benim üzerimdedir. Büyüklüğünden sual olunmayan Allah'tan af diliyor ve bu serzenişimin ince düşüncelerimden sebep olduğunu bilmenizi istiyorum.

Hiç yorum yok: