Cumartesi, Temmuz 07, 2018

Ağustos böceği misali...



Bir Ağustos gecesi, ağustos böceği misali geldim bu dünyaya.. Şimdi dünyanın bir ucunda sevdiklerimden uzakta geçiriyorum bu bir kaç yılını ömrümün.

Eğitim alma maksatlı geldiğim bu şehirde, hayatı sorgulayıp binlerce, belki de o kadar fazla olmayan insan sayısından fikir almama rağmen, hala bir dilemma içerisinde sürüklenip gidiyorum. Evet, Almanya'dayım, Rostock'tayım. Bir yabancı dile hakim, ikinci yabancı dile de yabancı değilim. Ama herkes gibi hayatı sorgulama tavrım, düşüncelerimle ikileme düşme tarzım hiç değişmedi. 28 yılını devirdiğim şu dünya hayatında belki de kimse tarafından okunmayacak şu yazıyı tarihler 07.07'yi gösterdiği zamanda yazıyorum. Günlerim çalışmaya çalışmakla, çalıştığım süre zarfında öğrendiklerimi ayrıştırmakla geçiyor. Sürekli vazgeçiyor, sonra tekrar ve tekrar sarılıyorum öğrenme hevesine. Yazdığım bu kelimelerde bile ikileme düşüyorum.

Kimileri farklılaştırıp beni öve öve bitiremiyor. Kimileri içten içe beni çok sevdiğini ve hakkımı  bir türlü ödeyemeyeceğini söylese de, ben öyle düşünmüyorum. Zira eğer benim şu an yaptığım bu işi(tabi buna ne kadar iş denebilirse) bile kontrol eden, beni bu yazıyı yazmaya sevk eden Rabbim... 

Kelimeler düğümleniyor boğazıma, böyle mi teşekkür ediyorum beni Yaratan varlığa? Onun yarattığı, yaptırdığı, beni sürüklediği şeyleri sorgulayarak mı?

Ah hayat, ah insanlık, ah varlıklar... Depresif düşüncelere daldığımdan bu yana kendimi pek iyi hissetmiyor, bir yandan da beni böyle düşüncelere sevk eden Yaratıcı'yı neden sorguladığımı düşünerek içten içe kendi kendime sinirleniyorum. 

Düştüğüm ikilem açık, varmak istediğim kendi kendime karar verdiğim şey de açık aslında ama bu noktada karşıma öyle bir mükemmeliyetçi yaklaşım çıkıyor ki. Mali açıdan bakıp kazanacağım bilgi birikiminden çok, vereceğim kararı maliyet açısından değerlendirdiğimi düşünüyorum. Diğer taraftan bakınca da sevdiğim, mutlu olacağımı düşündüğüm karar var. Varamıyorum. Yıllardır düşünüp bir karara varamadığımdan dolayı, yine depresyona giriyor, aslında kendime kızıyorum. 

Gözlerimden yaşlar süzülüyor sabahları uyandığımda, sanki yüzyıllardır böyle yazılar yazmadığımı farkediyorum. Yine uzaklara dalıyor, ağlamamın sebebinin fazla dinlenmek olduğunu farkedip saçmalıyorum...

Pazartesi, Ocak 29, 2018

Bir kaç şiir unutulmasın diye..

Yine bağlandım işte körü körüne,
Eğer aşık olduğunu söylersen;
Sevgi biter dediler de..
İnanamadım.
Nasıl sürdürmeli dedim peki sevgiyi,
Anlatarak sürmezse nasıl anlaştırmalı?
Dediler gözlerine bak sadece,
Gözler her şeyi saklar sessizliğinde.
Ya ben bakarken o bakmazsa dedim,
Hiç ümit kalmamıştır o zaman dedin.

Eyvah dedim de duymadı kimse,
Düştüğüm ateşin içinde,
Feryattan öteydi çığlıklarım.
İmdat demeden kurtarılmak istedim de sessizce,
Kimseyi gözlerime baktıramadım.

28.01.2011

Gökyüzü yıldızlar kadar uzak,
Yalnızlık senin kadar ırak bana.
Hakettiğimi istediğimde Dünyadan,
Ağlatmadan anlat bana.
Bir yar sevmek istedim sadece,
Hayat, uzun bir yolculuk değilse,
Bir kişi;
Yalandan da olsa istemek isterse,
İstesin bırak ne isterse.
Şimdi yıldızlar kadar yakın bana ay,
Güneş kadar uzak ama sevgiler,
Bir de o beklediğim melek var tabi,
Hani Ankara ayazında,
Bursa'nın gecesinde üşümek gibi,
Seni beklemek,
Bazen özlemek.

Bir gün daha geçtiğinde hayatımdan,
Gecelere kavuşmak kadar uzak geldi bana sevgi.
Sevgiden de öte sevgili.
Elimi uzattım yakınımda sandığım aya da,
Yıldızlar müsade etmedi.

29.01.2012

Yine yalnız izledim gün batımını bugün,
Öyle sessizce bekledim ilhamımı.
Şu soğuk ve sessiz kışımın sabahına 
Güneş gibi gel istedim; bekledim..
Solmuş bir papatya çiçeği gibi, boynu bükük bekledim.
Ama yine ve yine gelmedin.

Bir gün  hiç gitmemek üzere geldiğinde   
Acısını çıkartacağım senden 
Her sabah gözlerini güneşle açtığında,
Yanında güneşin doğuşu yerine,
Seni izleyerek mesela.
Gözlerinde yelken açtığım uzun seyahatlerle mesela...

Çok uzun ettin artık sevgili, gel.
Dindir artık şu hasretimi,
Gel de nokta ol cümlemin sonunda.
Bırak senden sonra harf yazmayı 
Söylemek için ağzımı aralatma bile bana 
Geleceksen öyle gel.

20.01.2018