Pazartesi, Haziran 06, 2011

Gecenin Bir Yarısı Sabahın Başlangıcı

Yaz bakalım gecenin bir yarısı, belki sabahına okuyan çıkar. Çiz bakalım harflerle o malum resmi belki bir gören olur da sergisine koyar. Dilimden dökülen sözcükler bütünü hep aynı sanki yazdıklarımı bir kefeye koysanız, hepsi bir benim için derdim. Ağlamaklı bir günde yine adımın arkasında bulduğum sessizliğe sığındığımda geldin. Sessiz geldin ve sessizce gittin.
Beklemeye tahammülüm kalmadı artık bil diye söylüyorum. Bekledikçe azalan acılarımın sebebine ağlıyorum. Kaderime gülüyor ve yine eski hatıralarımı görüyor en eski oyuncaklarımla oynama hevesimi geri kazanıyorum. Buluyorum o eski oyuncaklarımı birer birer tavan arasından. Tutuyorum kulaklarından ve oynuyorum çocuk gibi. Bazen öyle oluyor o oyuncaklar beni 15 yaş küçültüyor yine okuma yazma öğrenmeye çalıştığım yıllara dönüyorum. Ağlamaklı bir günde sessizce gelen seni hatırlıyorum sonra yine. Ama ağlamaklı güne değil ağlamaklı hissettiğim günlere ağlıyorum.
Kaderimdi bu benim diyip çaresiz susuyorum. Susuyorum ve özlüyorum yine kalbimin ta en derinindeki o ufacık kan pıhtısı gibi. Bir türlü kana karışmayı beceremeyen o kan pıhtısı gibi.. Kalbimin ortasında duran bir iç kanamasın sen şimdi. Acıyorum geçmişime özlemime ve kendime yine.. Ağlıyorum seni bulduğum sessizlikle ve sessizce öylece..
Yazılarımın amaçsız olduğunu düşünenlere sesleniyorum şimdi buradan. O meşhur cümle ile başlayıp o cümle ile bitiriyorum sessizliğimi, "bir gün bu yazıları okursan, ben burda olmayacağım." Amaçsız olduğunu düşünen varsa şimdi söylesin ya da ebediyete kadar sussun çünkü adım kerim anlım açık yazdıklarımın anlamı sadece kalbimin en derininde gizli bundan böyle. Bir gün olur kalbimin derinindeki kan pıhtısı karışırsa kana, belki o zaman açıklar sizlere de..

Hiç yorum yok: