Cumartesi, Ağustos 27, 2011

Ramazan Davulcusu

Ramazanın vazgeçilmez geleneklerinden biridir davulcular, biraz onlardan dem vurmak istedim. Güm dede güm güm.. Hiç zaman kaybetmeden söylemeliyim ki kesinlikle imsak vaktinden 1 saat kadar önce geleni makbuldür. Yani öyle 2 saat önce gelip yok yere uyandıranı sevilmez pek.

Fabrikada çalışan tanıdığım çok olduğu için söylüyorum, çoğunun pek işine yaramaz bu davulcular. Bazılarını uyandıramaz da, uyandırdıkları zaman Ramazan falan dinlemez söverler. Halbuki davulcu dediğin uzaktan uyandırmalı öyle evin dibine gelip davul çalmakla uyanır mı adam. Hem ne demiş atalarımız, davulun sesi uzaktan...

Bir çok atasözüne karışmıştır davulcular, gerek manilerinden dolayı olsun gerek o ince seslerinden, kızlarımız için kızını boş bırakırsan ya davulcuya gider, ya zurnacıya demişler. Ramazanda söylendiğini tahmin ediyorum bu atasözünün çünkü çoğu yörede davul yerine zurna çalınır uyandırmak için. İnce saz.. Oynaya oynaya uyandırır adamı valla..

Şakası bir yana bu davulcuya kaçma mevzuu benim dikkatimi çeker, gerçekten kızlardan duyuyorum böyle şeyler. Şaka amacıyla söylendiği apaçık belli olsa da "ya bizim davulcunun sesi çok güzel, yok bizim davulcudan iyisi yok falan.." Söylesenize ince sesine mi vuruldunuz davulcunun?

Birkaç mani örneği vermeden geçmek olmaz şimdi.. Buyrun Ramazan manileri..

Akşam ezanı dinlemek
Sahur vakti yemek yemek
Ramazana mahsus şeydir
Gece davulcu söylemek


Akşamdan pilavı pişirdim 
Gene karnımı şişirdim 
Çok mani diyecektim ama 
Defteri yolda düşürdüm


Davulun içi pekmez
Çalarım fakat ötmez.
Bir bahşiş vermezseniz
Davulcu buradan gitmez.  


Bu kadar yeter, öylesine anmak istedim davulcuyu. Bizim davulcuyu da anmadan edemeyeceğim. Bir mani söylüyor mübarek 5 yıldır aynı mani.. Başını hatırlamıyorum da sonu hep aynı.. "Bey abimizi sorarsanız, mahallenin bir tanesi.." ;)

Hiç yorum yok: