Cumartesi, Aralık 03, 2011

Ağlamıyorum, Anlatıyorum

Hayatta aralıklar bırakırsın bazen, kapısını aralarsın geleceğinin. Yüklemleri sona koymak istemezsin. Radyo dinlerken başka bir şarkı söylemek istersin. Büyük olur beklentilerin, yanında küçük kalır yalnızlıkların. Uzun bir geleceğe ait planlar yapmak yerine, anı yaşamak hoş gelir içine. Yazarak anlatamazsın anlatmak istediklerini sesin kısılır hayata karşı ve bağırsan bile duyuramazsın sesini.

Yeni bir hayat istersin hep, sil baştan başlamak istersin ama olmaz. Çaresiz boyun bükersin kaderine. Kalbini paramparça eden aşkların iyileşmesini beklemeden acıyı özlersin. Aşk acısı, kalbinde alışkanlık yaratır ve sen bu acıya hasret kalırsın. Bende öyle oldu. Kalbimin kırıklıklarından hissettiğim acı, bende tarif edilemez bir haz yarattı. Yani beni öldürmeyen güçlendirdi. Şimdi çok güçlü bir kalbe ve hissiyata sahibim. Acıları normalleştirip gülebiliyorum. Yalnızlıkla başbaşa kalıyor ve artık akıtmıyorum gözümden yaşları.

Şimdi ayırt edemiyorum ne yapmam gerektiğini. Bu beden ve ruhu biriyle paylaşıp paylaşmama arasında kalıyorum. Beklentilerim hedeflere dönüşüyor ve onların arkasından koşuyorum. A'nı yaşamak yerine anılara gömülüyorum yine.. Ağlamak istememe rağmen güç engel oluyor bana. İçimdeki okyanusu denizlere koymaya çalışıyorum. Ağlamıyorum ama gülemiyorum da. Karmaşık yine düşüncelerim. Beni anlamaya çalışanlara kendimi anlatmaya çalışan bir beden ve ruha sahip sade bir birey gibi hissediyorum kendimi. Sonra gücüme yenik düşüyor hislerim. Bir damla gözyaşına okyanuslarımı sığdırıyorum. Yanlış anlamayın ben, ağlamıyorum. Anlatıyorum.

Hiç yorum yok: