Pazar, Ocak 15, 2012

Yazdım, Öyle Oldu..

Hayat gibi bir şey yaşıyorum, babam sağolsun arada bir bana uyarılarda bulunuyor. Mühendis olacaksın oğlum ciddi ol, öyle her şeye gülme. Sonra şu twitterda her şeyini paylaşıyorsun özel hayat diye bir şey var ya her şey paylaşılır mı? gibi. 

Bremerhaven'den gelecek mektubu bekliyorum hasretle. Bir de oraya gidince anlaşmaya bile yetmeyen ingilizcemi dersleri geçmek için nasıl kullanacağımı düşünüyorum. Karanlık bir geçmişe sahibim aslında ben, kendi içimde gizleyip aileme dahi söylemediğim hatıralarım o kadar çok ki. Yavaş yavaş içine alıyor hatıralar beni. Hep aşk diyorum, hep sevgi diyorum beklediğim melek diyorum ya.. Boşverin onları da nefes alıp verişimin farklılaşmasına kadar internete yazıyorum internette yaşıyorum sanki. Özellikle şu bir aydır.

Şarkılar söylüyorum kendi kendime, ufaklı büyüklü hikayeler yazıyorum. Şanssızlığın en dibinden sizlere sesleniyorum diyorum sonra size. Galaksizin en bahtsız insanı olduğumu söylüyorum sonra bir radyo programı kaydına. Bu da nerden çıktı böyle, bir de Almanyaya gitme planları. Günlük gibi kullanıyorum Blogumu.

Hiç günlük tutmadım ben aslında, burayı günlük gibi kullansam n'lur ki. Bir kaç kez denedim günlüğe başlamayı ama ben ayrıntısız anlatamıyorum hayatımı o yüzden diğer sayfaya geçiyorum. O zaman da ertesi gün yazamıyorum falan. Öyle işte. Bi de yaz dediler mi yazılmaz ki yaşadıkların. Bi ilham gelecek bi şevk gelecek bir istek olacak arzu olacak ki yazasın yani. Günlerden Pazar saatlerden bugünün son saatleri. Ben uykusuzluklar cehennemine koydum kendimi ya siz? Cennetlerde uyumaya devam mı edeceksiniz?

2 yorum:

Adsız dedi ki...

beğenildi, tebrikler:D

Mühendis'ül Edebiyat dedi ki...

Teşekkürler.. ^_^