Pazartesi, Şubat 13, 2012

Yazmak; Okumak

Okumanın özgürlük olmadığı bir devirde bir cümle okumakla başladı hikaye.Tam da çıplak olmayan ayakların üşüdüğü anda. Perdesi olmayan pencere de yüzsüzlüğün yansıdığı anda. Ellerin olmasına rağmen tutunamadığın anda.

Yazmanın özgürlük olmadığı bir devirde bir paragraf yazarak devam eden hikaye, dibi çamur olan ırmaklara, duymazlıktan gelinen çığlıklara, binlerce insanın olduğu bomboş sokaklara, bilyeleri olmayan çocuklara, teslim etmişti kendini.

Bilyeleri olmayan çocuk hikayeyi dışarıda kar yağarken devam ettiriyor, kar taneleri toplayıp kendince duvarlar örüyordu. Onun da ayakları üşüyor elleri olmasına rağmen karda tutunamıyordu. Bilyeleri olmayan çocuk bir gün evinde aynalara bakarak susmayı öğrendi.Yazmak ve okumak için ilk adımı; susmayı öğrendi. Bilyeleri olmadığı için yazmaktan ve okumaktan bihaber olan çocuk en çok susmayı sevdi.Yani hamuru ekmek diye alırken balığı pişirmeden yedi...

Yazmak ve okumak özgürlüktür.

Yazan; Ahmet Akif AKYOL


Hiç yorum yok: