Perşembe, Nisan 26, 2012

Gezi Defteri Vol 1 (Buda-Peste)

Merhaba uzun bir süre oldu görüşmeyeli. Şu an uzun bir gezinin ilk noktasından ikinci noktasına yolculuk yaparken yazıyorum bu yazıyı sizlere. 5 kişi+ kerim ile yollara düştük. Tabi yine bahtsızlık peşimde tahmin edeceğiniz üzere. Macaristan maceramız uçağa kadar bahtsızlık olmadan geçti şükür. Rahatça havalimanına indik.

Havalimanında para değiştirmemiz gerek tabi çünkü burda forint diye paralardan var üzerinde kaytan bıyıklı amcalar olan şirin banknotlar. Şehir içinde para degistiremeyecegimizi düşünüp 1 € 256 Ft. Olacak şekilde paraları bozdurduk. Işte bahtsizlik bir :) Şehre indiğimizde 1 € 300 Ft.ti :) bi de kadına sorduk bilmiyoruz ki nasıl bir para bi forint diye. Kadın demez mı bi yemek 20 € diye korktuk tabi ve herkes 30 ben 35 € bozdurdum. Neyse otobüs bileti aldık istanbuldaki o eski iettler gibi bir otobüse bindik şehir merkezi için de Cindeki insana dahi saygısı olmayıp kapısı küt diye kapanan metroya bindik sonra ve bir markete gitme kararı aldık. Neyse sorduk bi market elde binlerce forint bir günlük yiyecek alacağız. Tabi binlerce forint var biz çevirmeye çalışıyoruz para birimini falan. Sonra bir de aldığın şeylerde domuz var mı yok mu bilemiyorsun ki hepsinin arkasına bakıyoruz E471 olanları almıyoruz falan. Bayağı bi alışveriş yaptık sonra elde posetler aradığımız yeri GPRSe yazdık. György ùt mü ne. Lan bi tane yer çıkmıyor ki neyse sonra durak ismini yazdık falan yaklaşık bir km. Sırtımda iki çanta elde bir günlük içecek poşeti. Yürüyerek hostele doğru gittik. Ama mahvolduk otele varasıya kadar. Neyse eşyaları yerleştirip falan çıktık gezmeye Önce gelirken yol üzerinde gördüğümüz hero square i fotoğraf çektik sonra kale vardı adını bilmediğimiz onu çektik falan hostele döndük yine. Dedik lan bu paslı şehre mı geldik biz ama hava resmen toz kokuyor. Iğrenç pis lanet bi şehir. Sonra internet yok hostelde. Ablamla falan da görüşemedim benim moral alt üst. Neyse yattık falan sabah erken kalkıp rahat rahat gezeriz dedik. Kalktık trene bindik yine sonra merkez gibi bi yerde indik. Bir köprüden karşıya geçtik ki amanın bu ne. Bizim paslı şehir gitti. Yerine tarihi temiz bi yer. Meğer biz Peştedeymisiz geçtiğimiz yer Buda kismiymis gezdik falan işte aşağıda resimleri var. Sonra Kuzey Güney dizisindeki makaradan yedik. Bayağı tatliydi. Aslında daha bayağı ayrıntı var da ben de yazmaktan sıkıldım açıkça. Neyse pek fazla bahtsızlık gelmedi başımıza burda bakalım Viyanada neler olacak. :)

Son olarak bi eurolines terminalinin bulusumuz var az kalsın bütün gezi iptal oluyordu yani. Neyse Si ya ve Lesi diye iki sözcük ogrendim macarca. Biri merhaba biri de teşekkürler demek galiba. Chau.. ;)






Hiç yorum yok: